Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, resmî sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Zeytinyağı İşletmelerinin 2 Fazlı Üretime Geçişi Genelgesi”ni yayımladığını duyurdu. Bakan Kurum, “Zeytinyağı üretimi sonucu çevresel kirliliğe neden olan işletmeler olduğunu görüyoruz. Bunları tespit edip en ağır yaptırımları uyguluyoruz. Önüne geçmek için de yeni bir genelge hazırladık ve imzaladık. Hem kirlilik yükü azalacak, hem su tüketimi en aza inecek!” ifadelerini kullandı. Genelge ile zeytinyağı sektörü faaliyetlerinin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, su kirliliğinin önlenmesi, su tüketiminin azaltılmasına yönelik olarak 2 fazlı üretim teknolojilerinin uygulanması amaçlanıyor. Türkiye genelinde yer alan ve 3 fazlı üretim yapan zeytinyağı işletmelerinin 15 Eylül 2023 tarihine kadar 2 fazlı sistemlere geçişi zorunlu hale getirildi. 3 fazlı üretimle hali hazırda zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan atık su miktarının 2 faza geçişle birlikte yaklaşık yüzde 75 oranında, toplam su tüketiminin de yaklaşık yüzde 63 oranında azalacağı öngörülmektedir.. Türkiye’de zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan toplam kirlilik yükü 3 fazlı işletmelerde hali hazırda ton başına 96 kilogram Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) iken, 2 faza geçiş ile bu miktarın yüzde 98 azalarak 1,25 kilogram KOİ’ye düşmesi amaçlanıyor. Ayrıca 3 fazlı üretimden 2 fazlı üretime geçildiği zaman elde edilen zeytinyağı kalitesi daha yüksek olacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından zeytinyağı işletmelerinin çevreye olabilecek olumsuz etkileri en aza indirmek, su kirliliğin önlenmesi, su tüketiminin azaltılması amacıyla “Zeytinyağı İşletmelerinin 2 Fazlı Üretime Geçişi Genelgesi” yayımlandı.
Bakan Murat Kurum, resmî sosyal medya hesabından yayımladığı açıklamada, “Zeytinyağı üretimi sonucu çevresel kirliliğe neden olan işletmeler olduğunu görüyoruz. Bunları tespit edip en ağır yaptırımları uyguluyoruz. Önüne geçmek için de yeni bir genelge hazırladık ve imzaladık. Hem kirlilik yükü azalacak, hem su tüketimi en aza inecek!” ifadelerini kullandı.
Bakanlık tarafından yayımlanan genelge ile atık su miktarlarının ve kirlilik yüklerinin düşürülmesi amacıyla zeytinyağı işletmelerinin 3 fazlı üretimi sonucunda oluşan atık su miktarları ve kirlilik yükleri düşürülecek. Türkiye genelinde yer alan ve 3 fazlı üretim yapan zeytinyağı işletmelerinin 15 Eylül 2023 tarihine kadar 2 fazlı sisteme geçişi zorunlu hale getirildi.
Yayımlanan genelge ile birlikte 3 fazlı üretimden 2 fazlı üretime geçiş yapan zeytinyağı işletmelerinin yararlarından bahsedilen Bakanlık açıklamasında şu bilgilere yer verildi:
“Bu verilerle hali hazırda zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan atık su miktarı 3 fazlı üretimden 2 faza geçmesiyle birlikte yüzde 75 oranında azalacağı, beklenmektedir. Türkiye’de 3 fazlı üretim yapan zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan toplam kirlilik yükü hali hazırda ton başına 96 kilogram Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) iken, 2 faza geçiş ile bu miktarın yüzde 98 azalarak ton başına 1,25 kilogram KOİ’ye düşmesi amaçlanıyor. .”
Ayrıca açıklamada 3 fazlı ve 2 fazlı üretim prosesinde elde edilen ürün miktarında fark olmaması fakat 2 fazlı üretimde zeytinyağı kalitesinin daha yüksek olduğunun altı çizildi.
Bu kapsamda, zeytinyağı üretiminin geleneksel olarak zeytinlerin pres makinalarında sıkıştırılması ya da sürekli 3 fazlı ve ya 2 fazlı santrifüj yöntemi ile gerçekleştirildiği belirtilmekte olup,, iki sistem arasındaki en temel farkın 3 fazlı sistemlerde yüksek su tüketimine bağlı olarak karasu miktarının da fazla olması ayrıca pirina ve karasuyun ayrı ayrı toplanması olduğu, 2 fazlı sistemlerde ise üretim gereği daha az su tüketildiğinden oluşan karasu miktarının düştüğü ve karasu ile pirinanın bir arada toplanması olduğu aktarıldı.
“Türkiye’de 1264 zeytin üretim tesisi faaliyet gösteriyor”
Bakanlık açıklamasında, Türkiye’de 816 adet 2 fazlı, 444 adet 3 fazlı, 4 adette taş baskı üretim yapmak üzere toplam 1264 adet zeytinyağı üretim tesisinin faaliyet gösterdiği belirtilerek,
“3 fazlı zeytinyağı üretimi sonucu oluşan zeytin karasuyu, organik kirlilik yükü bakımından çok yüksek değerlere sahip olup; aynı zamanda asidik karaktere sahip olması ve iletkenlik değerinin de yüksek olması sebebiyle, arıtılması çok zor ve maliyetli bir atık su niteliğinde oluyor.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan 1000 ton zeytinin işlenmesi sonucunda, 3 fazlı üretimde oluşan atık su kirlilik yükü 96 bin kilogram Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) iken, 2 fazlı sistemde oluşan atık su kirlilik yükü 1250 kilogram KOİ olup iki üretim prosesi arasında kirlilik yükleri açısından yaklaşık 76 kat fark görülmekte olduğu belirtildi.
Gelecek, bugünden ona yatırım yapanların olacaktır. Ülkemizin değerli bürokratlarını tebrik ediyorum ..Yeşil Endüstri yolunda atılmış değerli bir adım olarak görüyorum.